Fransız grubumuzun ziyaretinin galerisi
Wafid’de geçtiğimiz günlerde, 17 Aralık 2016’da Paris’ten bir grup Fransız öğrenciyi ağırladı. Bu gerçekten muhteşem bir deneyim oldu! Gerçekten de program öğrenciler ve personel için çok içerikli ve çok faydalıydı. Günün ilk yarısında Arapça dersleri işlendi ve öğleden sonra vaktin tamamı faaliyetler, ziyaretler ve geziler için ayırıldı. On beş öğrenci, Arapça yeterliliklerine göre iki gruba ayrıldı. Biri başlayanlar için, diğeri orta seviyeli öğrenciler için. Programın yoğun olmasına rağmen, öğrenciler çalışmalarına büyük ilgi ve gayret gösterdi; okadar istekliydiler ki otobüste dolaşırken bile eğitime devam ettik!
Kudüs ziyareti, herkesin hatıralarından kesinlikle çıkmayacak. Bu mübarek topraklarda Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasındaki kardeşlik misafirlerimizi şaşırttı. Bir örnek vermek gerekirse, rehberimiz, Henriette, Müslümanlara tekrar ezan okumak yasaklanırsa, onlar (Hıristiyanlar) onlar için kiliselerinden ezan okuyacaklarını söyledi! Mescid-i Aksa’daki teheccüd namazı en iyisi idi. Gerçekten de, ruh için gerçek bir zevkti. Hepimizin umduğu gibi, Petra, bizim de tahmin ettiğimiz gibi, en çok tercih edikleri tarihi merkezdi. Kelimeler bu antik Roma kentinin güzelliğini tarif edemez. Kendiniz görmeniz gerekecek!
Wadi Rum çölünün ortasında bir tren bizim için durdu. Tren şöförü ve meslektaşı, eski motora bizi sıcak bir davet ile buyurettiler. Kabin artık hiç kimsenin alışık olmadığı kömür kokusu ile dolmuştu. The horn blasted a blaring sound and the train moved forward, all of us crammed in front of the driver into the open air. Kornadan çınlayan bir ses duyuldu ve tren ileri doğru ilerledi, hepimiz şoförün önündeki açık havaya doluştuk. Henüz saat 7 de değildi! Önümüzde her iki tarafımızda da kimselerin olamadığı geniş çöl ve güzel dağlar vardı. Bu eşsiz tecrübeyle kutsanmıştık.
Bu iki hafta gerçekten çok harikaydı! Öğrencilerimiz Ürdün halkının misafirperverliklerinden ve sevgisinden memnuniyet duyarak Fransa’ya geri döndüler. Hepsi, bizimle yoğun dersler yapmak için Ürdün’e ne kadar geri dönmek istediklerini anlattılar. Ve doğal olarak, cevabımız Arapça da söylediğimiz gibi “Ehlen vesehlen bik fi’ey vakt! (İstediğiniz zaman buyrun yine gelin!)”