Hep düşündük, değil mi? Arapçayı yurtdışında okumaya karar verdikten sonra, Arap Dünyası’nda Arapça öğrenmek için seçilebilecek seçeneklerin sayısı bizi şok eder durumda. Çoğu öğrenci için çözülemez sorun muhtemelen şudur: Fas mı, Mısır mı veya Ürdün mü?  İşte ana dili Arapça olmayan  deneyimli bir öğretmenin diyeceği şudur:

 

Kısa Cevap: Ürdün

 

Uzun Cevap:

Fas harika, canlı, kültürel açıdan zengin ve nispeten güvenli bir ülkedir.  Bununla birlikte, Fas lehçesi o kadar olağandışı ve benzersiz olduğu için, Arapça öğrenmek için ideal değildir. Örneğin, Fas lehçesi diğer Arap lehçelerinden çok farklıdır, herkesin Arapça konuşmasına rağmen bir Arap kanalında bir Faslı ile röportaj yapılırken altyazılar çoğu kez gereklidir! Kısacası sadece bir Arapça lehçesi yeterli değildir. Çoğu öğrencinin en az iki tane lehçe anlaması gerekir. Doğu lehçelerinden seçim yapmanızı tavsiye ederim: Mısır, Körfez ve Levanten. Fas lehçesini anlamadan Arap dünyasında hayatınızı kolayca yaşayabilirsiniz. Doğu lehçeleri için aynısı geçerli değildir. Başarılı olabilmek için Arapça’nın en az bir veya iki Doğu’daki lehçelerine ilişkin fonksiyonel bir anlayışa sahip olmalısınız.

Amman’daki Herkül Mabedi.

Mısır, birkaç yıl önce iyi bir seçim olabilirdi, ancak rejimin paranoyası, öngörülemeyen çalkantıları ve takip eden acımasızlığı bugün tartışmalı bir seçim haline getirdi.

Bu bizi Ürdün’le bırakıyor!

Ürdün, tartışmasız olarak, Ortadoğu’da sadece gurbetçiler için değil, Arapların kendileri için de en iyi yaşanacak yer. Mısır ile aynı zengin kültür tarihine sahip olmayabilir veya Fas gibi düşük yaşam maliyetine sahip olmayabilir, ancak istikrar, altyapı ve güvenlik, öğrencilerin çalışmalarını sürdürmeleri için en iyi seçim olmasını sağlar! Ürdün ayrıca güzellik, tarih, modernlik ve çeşitliliği birleştiren gerçekten istisnai bir ülkedir. Benzersiz Doğu’yu Batı’yla buluşturan cazibesiyle, macera arayanlar, yeni kültürler keşfedenler, serbest takılmak yada dinlenmek için kolayca en çekici yerlerden birisidir. Yerli halk özellikle gurbetçilere ve turistlere dost olur ve onları iyi ağırlarlar. Burada konuşulan Levanten Arapça, Fusha’ya en yakın lehçelerden biri olarak kabul edilir (Modern Standart Arapça).

Ayrıca, Ortadoğu’daki faaliyetlerini kolaylaştırmak için Ürdün’ün başkenti Amman’da çeşitli uluslararası ajanslar, STK’lar ve gelişim programları bulunmaktadır. Örneğin, UNICEF, UNRWA, Kızıl Haç, UNDP ve USAID, tüm bölgeye insani ve ekonomik destek sağlayan merkezlerini burada bulunduruyorlar. Bu fırsatlar özellikle staj yapmak veya zamanlarını gönüllü bir programa adamakla birlikte Arapça çalışmalarına devam etmek isteyen çoğu öğrenciye çok stratejiktir.

Arapça öğrenmek için yolculuğa başlamaya hazır mısınız?

Wafid Arapça Enstitüsüne şimdi üye olun!